Ankara
- Ecem Caliskan Sahin
- 26 May
- 3 dakikada okunur
İki Günlük Ankara Kaçamağı: İlk Gün Notları
Geçtiğimiz günlerde kısa ama keyifli bir Ankara ziyareti yaptık. Bu yazıda iki günlük seyahatimizin ilk gününe dair izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. Eğer siz de Ankara’ya kısa bir hafta sonu planlıyorsanız bu notlar işinize yarayabilir!
Yola Çıkış ve Ankara’ya Varış
Sabah saat 9 civarında yola koyulduk ve yaklaşık 4,5 saatlik bir yolculuğun ardından, öğlen 13:30 gibi Ankara’ya ulaştık. Şehre varır varmaz hızlıca otelimize geçip check-in işlemlerimizi hallettik. Çok vakit kaybetmeden de kendimizi arkadaşlarımızın yanına attık.
İlk Durak: Hamamönü
İlk durağımız Ankara’nın tarihi bölgelerinden biri olan Hamamönü oldu. Burası eski Ankara mimarisini yansıtan, nostaljik sokaklarıyla bilinen bir yer. Ancak çok büyük beklentilerle gitmemekte fayda var. Bizim gezimiz yaklaşık 15 dakika sürdü; dolayısıyla oldukça küçük bir alan diyebilirim. Yine de mimariyle ilgilenenler için kısa bir uğrak noktası olabilir.
Çankaya’da Kısa Bir Gezi
Hamamönü’nden ayrıldıktan sonra rotamızı Çankaya’ya çevirdik. Burada araç trafiğine kapalı, sağlı sollu kafe ve restoranların sıralandığı hoş bir cadde var. Şehir merkezinde zaman geçirmek ve bir şeyler içmek için keyifli bir nokta. Kısa bir yürüyüş ve kafe molasıyla burayı da arkamızda bıraktık.
Günün Son Durağı: Mogan Gölü ve Mogan Parkı
Günün sonuna doğru Mogan Gölü’ne gitmeye karar verdik. Göl kenarında bulunan Mogan Parkı, özellikle akşam saatlerinde oldukça keyifli bir atmosfere sahip. Parka giriş ücretli (2025 itibarıyla araç başı 50 TL) ve girişler saat 22:00’den sonra kapanıyor.
Park içinde sıralanmış kafeler mevcut; ayrıca mangal yapabileceğiniz özel alanlar da düşünülmüş. Denize kıyısı olmayan Ankara için oldukça güzel bir nefes alma alanı olmuş. Özellikle ailece ya da arkadaş grubuyla vakit geçirmek isteyenler için oldukça ideal.
Ankara Günlüğü: Anıtkabir ve Anlam Dolu Ziyaret Noktaları (2. Gün)
Ankara’daki ikinci günümüz, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgâhı olan Anıtkabir ile başladı. Bu anlamlı mekânı ziyaret etmek, hem duygusal hem de etkileyici bir deneyimdi.
Anıtkabir Ziyareti: Güvenlik ve Giriş Süreci
Anıtkabir’e araçla giriş yaptık ve içerideki otoparka yönlendirildik. Girişte sıkı bir güvenlik kontrolü var. Önce araç sağa çekiliyor; burada güvenlik görevlileri araç araması yapıyor ve teslim edilmesi gereken eşyalar belirleniyor. Sonrasında K9 köpekleriyle bir kontrol daha yapılıyor.
Bizim aracımızdan 2 tripod, bir hoparlör ve hatta arkadaşımın oğlunun scooter’ı bile emanete alındı. Eşyaları teslim ettikten sonra size bir fiş veriliyor; çıkışta bu fişle eşyalarınızı kolayca geri alabiliyorsunuz.
Aslanlı Yol ve Anıtkabir’in Görkemi
Güvenlik aşamalarını geçtikten sonra Aslanlı Yol'dan yürüyerek Anıtkabir’e ulaştık. Yol boyunca yükselen atmosfer, sizi adım adım duygusal bir yoğunluğa taşıyor. Anıtkabir’in ihtişamı karşısında etkilenmemek mümkün değil.
Biz 18 Mayıs’ta, yani 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın hemen öncesinde ziyaret ettik. Bu sebeple alan oldukça kalabalıktı. Anıt mezarın yakınına gidebilmek bile sıra gerektiriyordu—gerçi bizim insanımızın sıraya uyma konusundaki yaklaşımı malum...
Müze Alanı ve Hediyelik Eşya
Müze kısmına da yoğun bir ziyaretçi akını vardı. Daha önce gezmiş olduğumuz için, uzun süre sıra beklemek yerine hediyelik eşya kısmına yöneldik. Küçük ama anlamlı hatıralarımızı aldıktan sonra Anıtkabir’den ayrıldık.
I. TBMM ve Atatürk Evi Ziyareti
Anıtkabir sonrası rotamızı I. Türkiye Büyük Millet Meclisi Binası’na çevirdik. Aşırı kalabalık nedeniyle sadece dışarıdan fotoğraflamakla yetindik. Ardından Beştepe yakınlarında bulunan Atatürk Orman Çiftliği Atatürk Evi’ni ziyaret ettik.
Bu ev, Selanik’teki Atatürk’ün doğduğu evin birebir kopyası olarak inşa edilmiş ve Beştepe’nin hemen bitiminde, yolun sağ tarafında yer alıyor. İlk bakışta kapalı gibi görünse de aslında açık ve ziyaret ücretsiz. İçeride Atatürk’ün yaşamına dair güzel detaylar ve döneme ait objeler görmek mümkün.
Ankara’ya Veda: Aoç Kaşıbeyaz’da Lezzetli Bir Final
Ziyaretlerimizi tamamladıktan sonra Aoç Kaşıbeyaz’da güzel bir yemekle Ankara tatilimizi noktaladık. Hem tarihi hem duygusal anlamda yoğun geçen bu kısa seyahat, bize unutulmaz anılar bıraktı.
Ankara’ya Dair Son Notlar
İki gün kısa gibi görünse de doğru planlama ile Ankara’da dolu dolu zaman geçirmek mümkün. Hem tarih hem doğa hem de kültürel duraklar açısından zengin bir şehir. Yeni rotalarda görüşmek üzere!
















Yorumlar